Demir ve mangan, özellikle yer altı sularında bulunan; suyun görünümünde ve tadında olumsuz etkiler yarattığı ve de lekelenmelere yol açtığı için istenmeyen minerallerdir. İnsan sağlığına olumsuz etkileri bulunmamaktadır; hatta beslenme düzeninde önemli yer işkal etmektedir.

Ancak sularda fazla miktarda bulunması durumunda, kıyafetlerde renk bozulmasına, tesisatlarda renklenmeye ve suda “pas” tadı oluşmasına neden olurlar. 

Demir ve mangan giderimi, minerallerin tipine ve konsantrasyonlarına göre değişmektedir.Sularda demir ve mangan 3 şekilde bulunur: Çözünmüş, partikül halde ve koloit yapıda.Birinin diğerine göre üstünlüğü suyun pH’ına bağlıdır. En yaygın kullanılan 2 arıtma sistemi, oksidasyon/filtrasyon yöntemi ve bir iyon değiştirme reçinesi kullanılarak yapılan adsorpsiyon (tutunma) yöntemidir. Demir arıtımı ve mangan arıtımı için genellikle birm, greensand veya aquamandix gibi mineraller ve quarts sand kullanılmaktadır.

Ağır metal kategorisinde bulunan Arsenik özellikle içme sularında bulunması durumunda insan sağlığına zararlıdır. Özel bir katalitik mineral yardımı ile arıtılabilen arsenik için son yıllarda suda bulunabilir maksimum miktar gittikçe düşürülmüştür.

Ham su analizine ve ihtiyaç duyulan su kapasitesine göre projelendirme yapılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için bize ulaşın.

Bilgi Almak İstiyorum

Endüstriyel su arıtma sistemlerinde kullanılan filtrasyon teknolojileri, suyun içerdiği istenmeyen maddeleri etkili bir şekilde gidermek ve böylece endüstriyel süreçler için güvenli ve temiz su sağlamak amacıyla hayati önem taşır. Bu sistemler, suyun içinde bulunan katı partiküllerden, zararlı kimyasallardan, mikroorganizmalardan ve diğer istenmeyen maddelerden arındırılmasını sağlar. Filtrasyon süreci, mekanik filtreler, kum filtreleri, aktif karbon filtreleri, mikrofiltrasyon ve ultrafiltrasyon gibi çeşitli yöntemler kullanılarak gerçekleştirilir. Her bir filtrasyon teknolojisi, suyun özelliklerine ve arıtma gereksinimlerine bağlı olarak özel olarak seçilir ve tasarlanır. Bu sistemler, su yumuşatma içinde son derece önemlidir.

Örneğin, mekanik filtreler su içerisindeki büyük katı maddeleri fiziksel olarak tutarken, aktif karbon filtreleri suyun tadını ve kokusunu iyileştirmek, organik kirleticileri ve kloru gidermek için kullanılır. Daha ileri düzey filtrasyon teknikleri olan mikrofiltrasyon ve ultrafiltrasyon, su içindeki daha küçük partiküllerin ve mikroorganizmaların ayrılmasında etkilidir.

Ters ozmoz ve nanofiltrasyon gibi yöntemler ise, suyun içinde çözünmüş tuzlar ve organik moleküller gibi en ince partikülleri gidermek için kullanılır. Endüstriyel su arıtma sistemlerindeki bu çeşitlilik, her türlü endüstriyel ihtiyaca uygun çözümler sunarak suyun verimli ve güvenli bir şekilde kullanımını sağlar. Bu sistemler, çevrenin korunması, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve endüstriyel süreçlerin kalitesinin artırılması açısından kritik öneme sahiptir.

Filtrasyon nerelerde kullanılır?

Endüstriyel su filtrasyonu, suyun çeşitli endüstriyel işlemler için uygun hale getirilmesini sağlayan kritik bir süreçtir. Bu yöntem, özellikle üretim, işleme ve soğutma sistemleri gibi suyun yoğun olarak kullanıldığı sektörlerde önem taşır. Kimya, gıda ve içecek, ilaç, tekstil, kağıt ve metalürji endüstrileri başta olmak üzere geniş bir yelpazede uygulama alanı bulur. Endüstriyel su filtrasyonu, bu sektörlerde kullanılan suyun saflığını artırarak ürün kalitesini iyileştirir, ekipman ömrünü uzatır ve işletme maliyetlerini düşürür. Ayrıca, bu süreç atık su arıtma tesislerinde de kritik bir role sahiptir, çünkü endüstriyel atıkların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesini sağlar.

Endüstriyel su filtrasyonunun bir diğer önemli kullanım alanı ise enerji üretimidir. Termik santraller, hidroelektrik santraller ve nükleer enerji tesisleri gibi enerji üretim tesislerinde suyun temiz ve saf olması, sistemlerin verimli ve güvenli çalışması için şarttır. Su filtrasyonu, bu tesislerde soğutma sistemlerinin etkin çalışmasını, buhar jeneratörlerinin ve soğutma kulelerinin optimum performansla işlemesini sağlar. Endüstriyel su filtrasyon sistemleri, suyun her kullanımdan sonra yeniden kullanılabilir hale getirilmesine olanak tanıyarak sürdürülebilir su yönetimi pratiklerine de katkıda bulunur. Bu, su kıtlığı yaşanan bölgelerde ve suyun maliyetinin yüksek olduğu durumlarda özellikle önemlidir. Bu nedenle, endüstriyel su filtrasyonu, modern endüstrilerin çevresel sürdürülebilirlik ve operasyonel verimlilik hedeflerine ulaşmasında temel bir faktördür.